tag:blogger.com,1999:blog-67298492247441259242024-03-14T01:52:51.474-07:00Minnak KuşDenizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.comBlogger47125tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-83646099814270063672014-04-11T07:51:00.001-07:002014-04-11T07:52:02.565-07:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOgcvF2Sw5gPgYj2JrDfG18pb0KzBayMOPyS_bhorUwrRDRB8BKCj3CxlmI46-yDo3oj5fufmLraqBPIh3e4nsj_hNXiSSSotgQSQIAEKYR8DN1GXH2Wa-Lx0pSLaCKdJsuZ_dlpBLfB8/s1600/Bk5Lh2YCQAAjd_x.jpg+large.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjOgcvF2Sw5gPgYj2JrDfG18pb0KzBayMOPyS_bhorUwrRDRB8BKCj3CxlmI46-yDo3oj5fufmLraqBPIh3e4nsj_hNXiSSSotgQSQIAEKYR8DN1GXH2Wa-Lx0pSLaCKdJsuZ_dlpBLfB8/s1600/Bk5Lh2YCQAAjd_x.jpg+large.jpg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-61386982558435121212012-03-02T08:08:00.003-08:002012-03-02T08:08:49.668-08:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiiSuxcgab9eQ_dM_uu1fYRKk6VDz7WYa6LYp-UR031ovZjWPd3iU1tZ9egFeInHBMqmg4nn0AhCh3JS2ZDXIrrnREQUpHd4Jlmjuzs1NfN0E6hzl2j0MRZjOzZkhvFvTrQHhyphenhyphenh1unJGO4/s1600/182401_192317910797109_170350876327146_628149_2974982_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiiSuxcgab9eQ_dM_uu1fYRKk6VDz7WYa6LYp-UR031ovZjWPd3iU1tZ9egFeInHBMqmg4nn0AhCh3JS2ZDXIrrnREQUpHd4Jlmjuzs1NfN0E6hzl2j0MRZjOzZkhvFvTrQHhyphenhyphenh1unJGO4/s640/182401_192317910797109_170350876327146_628149_2974982_n.jpg" width="286" /></a></div>
<b> KADIN OLMAK NE MENEM BİŞEY BÖYLE ......</b><br />
<br />
<b>ELinde bıçak, fayansları seyretmeye başladı kadın. Çalı fasulyesini
ayıklamış, soğanları ve domatesin kabuklarını soymuştu. Hepsini çiğden
karıştıracak, kısık ateşte pişmeye bırakacaktı. Domatesleri küçük küçük
doğrarken birden büyük bir yo<span class="text_exposed_show">rgunluk
hisetti. Omuzları düşük, sırtı hafif kambur, ellerinde domates ve soğan
kokusu kaç yıldır bu fayansların önünde yemek pişirdiğini, bulaşık
yıkadığını düşündü. Bıçağı bıraktı tezgaha ve yatak odasına doğru
yürüdü. Yatağın üzerine oturdu. "Tozları almasam, lavaboları ovmasam,
ütü yapmasam ne değişir?" diye düşündü. "Ya da şimdi çekip gitsem..."
Tuvalet masasının aynasında kendisine baktı. Bakımsız saçlarını,
gözlerinin altındaki mor lekeleri ve yüzündeki sarkmayı fark etti bir
kez daha. Geçip giden zamana ve zamanın hızına şaştı. Özel günler için
saklanan, o özel günler de çok nadir söz konusu olduğundan bayatlamış
parfümlere, aynanın önüne dizdiği diğer süslenme malzemelerine baktı.
Kimse sorumlu değildi bu bayatlamadan. Kendisi dışında...<br /> Not bırakmalı mı?..<br />
Tekrar mutfağa döndü. Alıştığı şeyleri yapmaya başladı yine. Tencereye
hazırladığı malzemeyi koydu. Şekerini ilave etti. Kapağını kapadı. Ocağa
yerleştirdi tencereyi. Mutfağı toparladı. El bezlerini yıkadı.
Buzdolabını temizledi. Sebzelikten bozulmaya yüz tutmuş sebzeleri
çıkarıp attı. Çöpün ağzını bağladı. Kapının önüne koydu. Evi toparladı.
Gömlekleri ütüledi. Yatak çarşaflarını değiştirdi. Makineden çıkardığı
çamaşırları astı. Salata malzemelerini yıkadı. Salatayı hazırladı.
Üzerini kapadı. Pişmiş olan fasulyeyi servis tabağına aktardı. Dolaba
kaldırdı. Mutfağa bir göz attı. Her şey yolunda görünüyordu.
Ayakkabılarını giydi. "Bir not bırakmalı mıyım?" diye düşündü. Kalem
aradı. Bulduğunda ne yazacağını bilmiyordu. Hiçbir şey yazmamaya karar
verdi. Çantasını aldı. Anahtarını masanın üzerine bıraktı. Kapıyı çekti.
Merdivenlerden yavaş yavaş indi. Apartman kapısından çıktığını gören
kediler yemek hevesiyle miyavlamaya başladılar. Sokağın başına doğru
yürümeye başladı. Caddeye çıktı. Bir taksiye bindi. Nereye gideceğini
düşünmemişti. Herhangi bir yer söyledi. Radyoda sevdiği bir şarkı vardı.
Birden ağlamaya başladı. Taksici önce ses etmedi sonra bir mendil
uzattı. Belli ki alışkındı. Ağlarken sırası karışık bir sürü şeyi
düşünüyordu. İlk çocuğunun doğumunu, kocasının ilk çapkınlığını,
annesinin cenazesini, çocukluğunu... Hepsine birden ağlıyordu sanki.
Kaçırılmış fırsatlara, sırt çevrilmiş olasılıklara, yarım
bıraktıklarına... Doğradığı bütün patates ve soğanlara. Ve hiçbir yere
gidemeyişine. Her defasında vazgeçişlerine. Yine pişman olarak evinin
adresini söyledi şoföre. Anlayışla kafa salladı şoför.<br /> Usul usul şarkı söyleyerek<br />
Hiç acele etmeden bıraktı kadını evinin kapısına. "Okuldan gelmiştir"
diye düşündü zili çalarken. Oğlu açtı kapıyı yüzüne bakmadan, "nerdesin
anne yaaa karnım aç benim!" Kadın kalakaldı kapının önünde. Her şey
hazırdı oysa. "Ben yetiştirdim bu çocuğu" diye düşünerek mutfağa girdi.
Yemekleri çıkardı. "Bir gün çekip gitsem açlıktan ölür mü bunlar" dedi
yüksek sesle. Bir gün çekip gidemeyeceğine yandı içi. Sofrayı kurdu.
Oğluna seslendi. Anahtarına çarptı gözü. Çantasına koydu. Masayı
topladı. Bulaşıkları yıkarken gözü fayanslara takıldı yine. Radyodaki
şarkıyı söylemeye başladı usul usul. "Kimseye etmem şikâyet Ağlarım ben
halime..." Oğlunun sesi geldi içerden. "Anne kapı çalıyor baksana..."
Boğazında bir ağrı, kapıyı açmaya gitti kadın. Kocası gelmişti. Karşı
komşusu da okuldan dönen çocuğunu karşılıyordu. Güldüler birbirlerine.
"Göz altları morarmış" diye düşündü her ikisi de diğeri için.
Birbirlerine ne kadar benzediklerini farketmeden, duvarlar ve
fayanslarla birbirinden ayrılmış mutfaklarda sıradan günlerine devam
ettiler... Usul usul şarkı söyleyerek, ağlayarak hallerine...<br /> İclal Aydın -</span></b>Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-7449163630190288762012-03-01T09:27:00.001-08:002012-03-01T09:27:33.235-08:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<object width="320" height="266" class="BLOGGER-youtube-video" classid="clsid:D27CDB6E-AE6D-11cf-96B8-444553540000" codebase="http://download.macromedia.com/pub/shockwave/cabs/flash/swflash.cab#version=6,0,40,0" data-thumbnail-src="http://2.gvt0.com/vi/vVH0_p7MIR4/0.jpg"><param name="movie" value="http://www.youtube.com/v/vVH0_p7MIR4&fs=1&source=uds" />
<param name="bgcolor" value="#FFFFFF" />
<embed width="320" height="266" src="http://www.youtube.com/v/vVH0_p7MIR4&fs=1&source=uds" type="application/x-shockwave-flash"></embed></object></div>
<h1 id="watch-headline-title">
<span class="" dir="ltr" id="eow-title" title="Yatağın Soğuk Tarafı (Kolpa)">Yatağın Soğuk Tarafı (Kolpa)
</span></h1>Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-58574696196177721602012-03-01T09:07:00.002-08:002012-03-01T09:07:34.003-08:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/FIUyOPCEOv0?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<h1 id="watch-headline-title">
<span class="long-title" dir="ltr" id="eow-title" title="11 funda arar kapın her çalındıkça salı sefası 06.04.2010">11 funda arar kapın her çalındıkça salı sefası 06.04.2010
</span></h1>Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-48932082377467520892012-03-01T08:37:00.000-08:002012-03-01T08:39:43.865-08:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<object class="BLOGGER-youtube-video" classid="clsid:D27CDB6E-AE6D-11cf-96B8-444553540000" codebase="http://download.macromedia.com/pub/shockwave/cabs/flash/swflash.cab#version=6,0,40,0" data-thumbnail-src="http://2.gvt0.com/vi/o68_hAu8lgI/0.jpg" height="266" width="320"><param name="movie" value="http://www.youtube.com/v/o68_hAu8lgI&fs=1&source=uds" />
<param name="bgcolor" value="#FFFFFF" />
<embed width="320" height="266" src="http://www.youtube.com/v/o68_hAu8lgI&fs=1&source=uds" type="application/x-shockwave-flash"></embed></object></div>
<h1 id="watch-headline-title">
<span class="" dir="ltr" id="eow-title" title="Sıla - Yoruldum (Canlı Performans)">Sıla - Yoruldum (Canlı Performans)
</span></h1>Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-7231742362903684342012-03-01T08:25:00.000-08:002012-03-01T08:25:24.535-08:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<iframe allowfullscreen='allowfullscreen' webkitallowfullscreen='webkitallowfullscreen' mozallowfullscreen='mozallowfullscreen' width='320' height='266' src='https://www.youtube.com/embed/cuyPShTgRNA?feature=player_embedded' frameborder='0'></iframe></div>
<br />
Sıla&seni görmeseydim....Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-52640594503781761132012-03-01T07:13:00.002-08:002012-03-01T07:16:51.522-08:00<table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="float: right; margin-left: 1em; text-align: right;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><b><span style="font-size: large;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg_dN3AIGACQ-EuQjEPX-u3RmsG6tngG086EnYiLU84qhQ6NE6d2kUXKd8LrDJpKUvl-LQndoKk1X7wHA46GW6B-cBnSXP6aVocALQTcOUekDd5DdGrGQLC4bcMNk7MN_1h3g8SMkoZtcg/s1600/421683_362834223737204_106036122750350_1204301_1568297828_n.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; margin-bottom: 1em; margin-left: auto; margin-right: auto;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg_dN3AIGACQ-EuQjEPX-u3RmsG6tngG086EnYiLU84qhQ6NE6d2kUXKd8LrDJpKUvl-LQndoKk1X7wHA46GW6B-cBnSXP6aVocALQTcOUekDd5DdGrGQLC4bcMNk7MN_1h3g8SMkoZtcg/s1600/421683_362834223737204_106036122750350_1204301_1568297828_n.jpg" /></a></span></b></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><b><span style="font-size: large;">Yer mekan önemli değildir söz konusu keyifse !!!</span></b></td></tr>
</tbody></table>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-17492703758918460232012-03-01T07:08:00.000-08:002012-03-01T07:08:19.714-08:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGYsofUBaysHaCKCT4pNS5gVtcSDeABXVJSNEFnb3gARK7gsCjVjVdhlaqu4PsM2gKBBmS_NDwwei83OU9DgtK7dEdalZBzN-wsSq05nSKGthsJD5LQQavyq81fI1uve4SV5oOnD3sbIU/s1600/386350_332046656813143_173570305994113_1289180_1810756522_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="249" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGYsofUBaysHaCKCT4pNS5gVtcSDeABXVJSNEFnb3gARK7gsCjVjVdhlaqu4PsM2gKBBmS_NDwwei83OU9DgtK7dEdalZBzN-wsSq05nSKGthsJD5LQQavyq81fI1uve4SV5oOnD3sbIU/s320/386350_332046656813143_173570305994113_1289180_1810756522_n.jpg" width="320" /></a></div>
:))))Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-64182170742260885652012-03-01T07:05:00.000-08:002014-04-11T07:56:30.875-07:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhRwfX5D9T16Xb8JAz_sgWC_-ySymYVZp9hEmvMkQj3KuUGMcz1xb6ETo1zZsNS59-cFJKzwA3LrWUJaNi5FPP9t44rAHcZhyphenhyphenr1Kj13Bu5ItB8HpQ4rLtT9loMPm_11BjUHGCVyriV-5Bs/s1600/Pink_Floyd.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhRwfX5D9T16Xb8JAz_sgWC_-ySymYVZp9hEmvMkQj3KuUGMcz1xb6ETo1zZsNS59-cFJKzwA3LrWUJaNi5FPP9t44rAHcZhyphenhyphenr1Kj13Bu5ItB8HpQ4rLtT9loMPm_11BjUHGCVyriV-5Bs/s320/Pink_Floyd.jpg" width="320" /></a></div>
<br />
<h6 class="uiStreamMessage" data-ft="{"type":1}" style="font-weight: normal;">
<span style="font-size: large;"><b><span class="messageBody" data-ft="{"type":3}">Yüreğinizi göremeyenlere en güzel yarınlarınızı harcatmayın...</span></b></span></h6>
<h6 class="uiStreamMessage" data-ft="{"type":1}" style="font-weight: normal;">
<span style="font-size: large;"><b><span class="messageBody" data-ft="{"type":3}">Sizki bir çok kişinin en güzel HAYALİ siniz..</span></b></span></h6>
<h6 class="uiStreamMessage" data-ft="{"type":1}" style="font-weight: normal;">
<span style="font-size: large;"><b><span class="messageBody" data-ft="{"type":3}">Degmeyenlerin HİKAYESİ olmayın...</span></b></span></h6>
<br />Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-59574814915701654682012-02-29T12:38:00.001-08:002012-02-29T12:38:44.957-08:00<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXGdIJkhzEcThS23QwH1qxwpQaKEucPms-gUL0VbG9CTN6euGA1bX3cI9KuTMBXbfHV2S5jdb8GwCXIzHmRGj71VGlKz-GsOdel61FicQoGHDb_WrXDSL-y7rV-BNN7v3kip60bDMrguo/s1600/377914_2792832693580_1041278509_3011104_1277588687_n.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="220" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiXGdIJkhzEcThS23QwH1qxwpQaKEucPms-gUL0VbG9CTN6euGA1bX3cI9KuTMBXbfHV2S5jdb8GwCXIzHmRGj71VGlKz-GsOdel61FicQoGHDb_WrXDSL-y7rV-BNN7v3kip60bDMrguo/s320/377914_2792832693580_1041278509_3011104_1277588687_n.jpg" width="320" /></a></div>
<h2 class="uiHeaderTitle" style="font-weight: normal;" tabindex="0">
<b><span style="font-size: large;"> </span></b></h2>
<h2 class="uiHeaderTitle" style="font-weight: normal;" tabindex="0">
<b><span style="font-size: large;">Dostla da davul dengi dengineymiş...</span></b></h2>
<h2 class="uiHeaderTitle" style="font-weight: normal;" tabindex="0">
<b><span style="font-size: large;"> </span></b></h2>
<b><span style="font-size: large;">Düşünmeden kurulan cümleler ,</span></b><br />
<br />
<b><span style="font-size: large;">Bana göre bir yaşlının diş ipi gibi kokar burnuma...</span></b><br />
<br />
<b><span style="font-size: large;">Mutluluğumu, kötü kokulu cümlelere ezdirmem.</span></b><br />
<br />
<b><span style="font-size: large;">Yüreğimin her köşesine, lavanta keseleri asıyorum...</span></b><br />
<br />
<b><span style="font-size: large;">Sevgimi, bana çiceklerle gelene armağan ediyorum..</span></b><br />
<br />
<b><span style="font-size: large;">İstemeden kırdığım insanların gönlünü almayı biliyorum..</span></b><br />
<br />
<b><span style="font-size: large;">Kalbinin yerinde ,kurtlanmış et parçası taşıyandan ,</span></b><br />
<br />
<b><span style="font-size: large;"> Gönlü bile olmayanlardansa özür bile dilemiyorum...</span></b><br />
<br />
<b><span style="font-size: large;"> Aslında "teşekkür ediyorum"</span></b><br />
<br />
<b><span style="font-size: large;">Siyahın yanında beyazın tezadını gösterdikleri için...</span></b><br />
<br />
<b><span style="font-size: large;">Onlarla üç kuruşluk keyfimi bozmak istemiyorum...</span></b><br />
<br />
<b><span style="font-size: large;">Dostlada davul dengi dengineymiş...</span></b><br />
<br />
<b><span style="font-size: large;">Telesekretere bağlıyım artık sen anlat anlat ....</span></b><br />
<br />
<b><span style="font-size: large;">Bağışlayıcı yönümü de meşgule vereceğim ,</span></b><br />
<br />
<b><span style="font-size: large;">Derdini git Marko Paşaya anlat.....</span></b><br />
<br />
<b><span style="font-size: large;">B.Oral...</span></b>Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-75552761981087265802012-02-29T10:59:00.000-08:002012-02-29T10:59:11.107-08:00<div class="separator" style="clear: both; color: #351c75; text-align: center;">
<b><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgS_6D-W-sy97Zo2MFXYX3pwbJKGsu3vJ5YEBSZg11v8wh8jtb4bCSsvJerEQ7ea455XrJomBeknSNhANb64fmCP9rG7IHFRyWyKcL7Eg05hjn30xMWSLPwKRjWQyb-XE1mZq35cEJpRms/s1600/contestgoldenlady2kj2.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgS_6D-W-sy97Zo2MFXYX3pwbJKGsu3vJ5YEBSZg11v8wh8jtb4bCSsvJerEQ7ea455XrJomBeknSNhANb64fmCP9rG7IHFRyWyKcL7Eg05hjn30xMWSLPwKRjWQyb-XE1mZq35cEJpRms/s320/contestgoldenlady2kj2.gif" width="320" /></a></b></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<span style="font-size: large;"><b>Yüzünüze en insana benzer maskeyi taksanızda ;</b></span></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<span style="font-size: large;"><b>Gülüşleri dudaklarınıza kılıç misali kuşansanız da ,</b></span></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<span style="font-size: large;"><b>İçine sığmaya çalıştığınız o sahte kıyafetin ,</b></span></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<span style="font-size: large;"><b>Size kaç beden küçük geleceğini ,</b></span></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<span style="font-size: large;"><b>Gözlerime baktığınızda,</b></span></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<span style="font-size: large;"><b>Güneşte kalmış buz gibi ,</b></span></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<span style="font-size: large;"><b>Eriyen özgüveniniz yok olunca anlayacaksınız..</b></span></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<span style="font-size: large;"><b>Ama vakit geç olacak..</b></span></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<br /></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<span style="font-size: large;"><b>Bazen gerçeği bilerek aptalı oynarım,</b></span></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<span style="font-size: large;"><b>Birinin ne kadar ileri gidebileceğini görüp,</b></span></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<span style="font-size: large;"><b>Sırtındaki kamburun farkında olmadan ,</b></span></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<span style="font-size: large;"><b>Esmeralda misali salınırken ki acizliğinden,</b></span></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<span style="font-size: large;"><b>Gerçeği öğrenmek için..</b></span></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<span style="font-size: large;"><b>Hayat dersimi çalışmak için .......</b></span></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<span style="font-size: large;"><b>Buda benim kül rengi ayetlerim...</b></span></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<span style="font-size: large;"><b>Yere düşmüş görürsen ,</b></span></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<span style="font-size: large;"><b>Öp yükseğe koy onu .</b></span></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<span style="font-size: large;"><b>Fena çarpar üzerine basanı ..</b></span></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<br /></div>
<div style="color: #b4a7d6;">
<span style="font-size: large;"><b>B.Oral</b></span></div>Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-46004750167466737902012-02-29T01:49:00.000-08:002012-02-29T11:04:58.682-08:00Erkek Kısmı<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhiMz8f2aBNlSnjADvj2IQHXwmDycx-MVXmzjrmQPuNggArGsEI25HQIYMqEFCAd6iaEigqnqY2LtEehnhKZLQNxvTI1mTns1x4evobxkYgk0Ul3SqyTg_J9oG2PAFCrqH2gqTKDDAiXJM/s1600/225979_1354181310500_1710466360_590989_4836407_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhiMz8f2aBNlSnjADvj2IQHXwmDycx-MVXmzjrmQPuNggArGsEI25HQIYMqEFCAd6iaEigqnqY2LtEehnhKZLQNxvTI1mTns1x4evobxkYgk0Ul3SqyTg_J9oG2PAFCrqH2gqTKDDAiXJM/s320/225979_1354181310500_1710466360_590989_4836407_n.jpg" width="211" /></a></div>
<br />
<span style="color: #00cc99; font-size: 130%;"><br /><span style="font-family: comic sans ms;">Karşınıza bir kaç erkeği oturtsak onlara ne sormak isterdiniz? Kadında ne aradıklarını mı yoksa aradıklarını buldukları halde, neden aldattıklarını mı.</span></span><br />
<div style="color: #00cc99; font-family: comic sans ms; text-align: justify;">
<span style="font-size: 130%;">Yıllardır aynı şeyi konuşuruz, kadınla erkeğin hiç birbirine benzemediği gerçeğini. Bunun üzerine yazılan kitabın, makalenin haddi hesabı yoktur. "Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten", "Erkeğinizi Tavlamanın Yolları", "Ve Tanrı KadınıYarattı", "Keşke Yaratmaz Olaydı!" gibi… Erkekle kadın birbirinden çok farklı düşünür, farklı anlar, farklı söyler ve farklı hissederler. <span style="color: #cc6600;">Erkekler beyinlerinin sol, kadınlar ise sagğ tarafını kullanırlar çünkü. </span>Ahmet Altan'ında bir kitabında anlattığı gibi;<span style="color: red;"> kadınlar geçmişi ve geleceği düşündüklerinden huzursuz, erkekler bugünü düşündükleri için anlayışsız olurlar. </span>Ne var ki, doğanın kanunu gereği bu iki zıt insan birlikte yaşamak zorundadırlar. Peki, kadın ve erkeğin hiç tartışmadan, hayatı birbirlerine zindan etmeden yaşamaları mümkün değil mi? Bence mümkün, hiç olmazsa bunu en aza indirgemek mümkün.</span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="color: #00cc99; font-size: 130%;"><span style="font-family: comic sans ms;">İlişkisine sahip çıkacak kız arkadaşına yada eşine sadık kalacak erkeği bulmak için;yetiştirilme tarzına,kız kardeşi olup olmadığına vede megolaman bir yapıya sahip olup olmadığına bakmak gerekir ha birde aşırı özgürlüğüne düşkünse koyverin gitsin allahın selameti başına olsun .Genetik yapılarında hayvansal dürtüleri ağır basan tüm gün kuyruk takibinde olan canlılardır yapacak birşey yok adam gibi adam denecek olanlarıda hangi gezegene kaçtı bilinmiyor doğrusu.</span></span></div>Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-11668006458054030362012-02-29T00:47:00.000-08:002012-02-29T12:59:41.832-08:00SÜPER ZEKALI PAZARLAMACI<br />
<br />
<img _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/images/o/r/a/oral62/172fb92103d07dcdb226b9463134c0d6_1262195455.jpg" alt="" height="200" src="http://img03.blogcu.com/images/o/r/a/oral62/172fb92103d07dcdb226b9463134c0d6_1262195455.jpg" width="350" /><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;"><br /></span></span></span><br />
<div class="post-content">
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Ateşli bir köy çocuğu şehrin en büyük marketinde işe başvurur.Dünyanın bu en büyük alışveriş merkezinde</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">herşey ama herşey satılmaktadır.</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Patron sorar:</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Daha önce hiç satıcılık yaptın mı?</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Evet köyümde bu işi yaptım.</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Patronun gözü cocugu tutar:</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">ıyi, yarın başlıyorsun. Ertesi gün akşam olur ve patron </span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">çocuğu karşısına alır;</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Evet, bugün kaç satış yaptın??</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Bir!</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Ne bir mi? Diğerleri 20-30 satış yaptılar,</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Nasıl bir? Kaç dolar tuttu peki? 320.334 USD doları.</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Patron şaşırır ve sorar:</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Nasıl becerdin bunu?</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Adama ilk başta küçük boy bir olta, sonra orta boy</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">ve sonra da büyük boy bir olta sattım. </span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Adama nerede balık tutucağını sordum.</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Kıyıda diyince bir tekneye ihtiyacı olduğunu söyledim.</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Tekne bölümüne indik ve çift motorlu, yelkenli,</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">lüks bir yat sattım.</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Vosvosuyla bunu çekemeyeceğini söyleyince</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">son model 4×4 bir jeep sattım.</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Patron kendinden geçer:</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Ne diyorsun, bütün bunları bir küçük olta almaya</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">gelen adama mı sattın?</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Genç çocuk cevap verir:</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Yoo aslında karısı için bir tane orkid istemişti…</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">Ben de ona şöyle dedim:</span></span></span><br />
<span style="color: lime;"><span style="font-size: 20px;"><span style="font-family: comic sans ms,cursive;">“Haftasonun mahvolmuş, sen en iyisi balığa git…”</span></span></span></div>Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-49957571505213029802010-01-03T02:54:00.000-08:002010-01-03T03:00:46.690-08:00Yürekte boşluğu çok büyük, ama yeri hep sıcacık kalacak.<a onblur="try {parent.deselectBloggerImageGracefully();} catch(e) {}" href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjho641o2ghSkI_PNaDJAvVnE7dxlVgh0xnEQ-lgxVFWyWtedHiUSQB7_HYp1UT4HeRLEHVfp0n57nxVFkwBshRJTRo-aDLXxkZlUIiMG8t5WTC3VP6vfp9f7H0cnrIfTf5WWGGHrQFR64/s1600-h/ss2ox1xg8.jpg"><img style="margin: 0pt 10px 10px 0pt; float: left; cursor: pointer; width: 197px; height: 300px;" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjho641o2ghSkI_PNaDJAvVnE7dxlVgh0xnEQ-lgxVFWyWtedHiUSQB7_HYp1UT4HeRLEHVfp0n57nxVFkwBshRJTRo-aDLXxkZlUIiMG8t5WTC3VP6vfp9f7H0cnrIfTf5WWGGHrQFR64/s400/ss2ox1xg8.jpg" alt="" id="BLOGGER_PHOTO_ID_5422465656124733522" border="0" /></a><br /><p><b><i><br /></i></b></p><p><b><i><br /></i></b></p><p><b><i>Hayat bana hiç adil davranmadı diyebilirim<span style="color:#ff00ff;"> maça eksik kadroyla başlattı</span> yenilgilerimi her seferinde yüzüme tokat gibi vura vura yıprattı sürekli.Dizlerim ellerim yara bere içinde her seferinde ayağa kalktım ama izlerini kimse silemedi,ve benden başkasıda bunu farkedemedi sanırım.Aklıma yaşanılanlar geldikçe bunları başkası yaşamış gibi <span style="color:#ff00ff;">bedenimden ayrılıp başkasını dinliyormuş gibi oluyorum sanırım ben böyle yaparak kaçış kapısını bulmuşum .</span><br /><br /><span style="color:#ff0000;">Hayatımı tulum gibi ters yüz eden</span> o günü anlatmaya çlışacağım ama kapının aralığından her an kaçabilirim .<br /></i></b></p><div><address><b><i>Benim çocukluğum Ankara da geçti.Beş abim(aslında altıymış biri vefat etmiş )bir ablam vardı.Babam tapu müdürüydü yani memurdu.Bu kalabalık ev halkını rahat yaşatabilmek için didinir dururdu ve tam bir beyefendiydi.ADAM GİBİ ADAMDI .Takım elbisesi ütülü ,gömleği kolalı ,ayakkabıları hep pırıl pırıldı.</i></b><i><span style="text-decoration: underline;"><b>Annem ona itinayla bakardı.Ben onların hiç önümüzde yüksek sesle tartıştığını görmedim odalarından bazen kızgın cıktığı olurdu babamın ve kapıyı çekip hiç birimize bişey demeden çıkıp giderdi ve elinde ya dondurmalar yada pişmaniyelerle dönerdi canım benim </b> </span><b>.Hala hatırlarım annem onu kapıda uğurlarken çeketinin omuzlarını elbise fırçasıyla fırçalar,ayakkabılarını siler ,bağcıklarını bağlardı veee yanaklarına öpüçüğünü kondurup hadi hayırlı işler der uğurlardı.Ama genelliklede birşey sipariş vermeyi unuttuysa arkasından bağırırdı.Babamın adı Raif di ve annem bu huyu yüzünden mahallede babama lakap taktırmıştı.Çünkü bir gün gene unuttuğu bişeyi sonradan taşındığımız evin 5. katından Raiffff şeker Raifff demesiyle mahallade duymayan kalmamıştı.<span style="color:#ff00ff;">Şeker Raif </span>ne komik ama hakikaten şeker gibi bir adamdı o rahmetli nur içinde yatsın.Tipi biraz Rauf Denktaş a benzerdi.Bir gün kalbi sıkıştı ve hastaneye kaldırıldı artık eve cıkabileceğini öğrendiğimizde onun için hazırlanmış yatağın kenarında annem oturmuş bana nasihat veriyordu bak ;baban gelince sinirlendirmek yok ,onu üzmeyeceksin diyordu haklıydı çünkü ben çok yaramaz bir kızdım.Neyse ben uslu duracağımın sözünü verdikten sonra aniden kapı çaldı ve kapıdaki akrabamız içeri girmeyeceğini annemi almaya hastaneye götürmeye geldiğini söyledi ama annem onun yüzündeki ifadeden babamı bir daha eve getiremeyeceğimizi onu kaybettiğimizi anlamış olsa gerekki bayıldı.O gün ilk travmamı yaşadım yarı bilinçli yarı bilinçsizdi ama çok sevdiğiniz bir yakınınız canınız yok olmuştu ve ölümün nasıl bir şey olduğunu kavramak ilk okul çağında bile zordu.Evdekilerin yoğun üzüntüsü yüzündende beni köşelerde unutup her kez kendi acısını yaşamaya çalışıyordu.<span style="color:#ff00ff;">Yoğun yaşanan acıyı tek başıma kavramaya ve kanayan dizlerimi ellerimi silip ilk defa ayağa kalkmaya çalışmam işte bu yaşlarda oldu.</span> Ben birinci sınıftatım.Çocukluk işte yaraların üzeri daha çabuk kabuk tutuyor tabi bunu dahada yaramaz olmama borçluyum heralde .Bir gün okula bir kadın ve bir adam geldi hademe eşliğinde müdür odasına çağırıldım ve bana hayatımda almadığım kadar fazla bir miktar haşlık verdiler ve ben koşarak anneme geldim verdim ama annemin suratını hala hatırlarım yıkıldı sanki ,sinirden kendini kaybetti bu olayda bir daha okulda yaşanmadı ama aynı kadın eve gelip gitmeye ve bana hediyeler getirmeye saçlarımı okşayıp öpmeye başlamış ve o gidincede annemi tanıyamayacak kadar değişmiş olduğunu görüyordum.O kadın gelip gittikce evde huzurum bozuluyordu çünkü annemin bana davranışı sertleşiyordu ve sürekli anlam veremediğim şeyler söyleyip sinirleniyordu.<span style="color:#ff00ff;">Bana getirdiği oyuncaklarıda o gidince hep kilitli duran odasına kaldırır hiç oynatmazdı.Bir seferinde bana çok güzel sarı saçlı bir bebek getirmişti ve oynayamadan gene elimden alınmış ve odaya kaldırılmıştı.</span>Bir gün kahve içmek için karşı komşuya geçmişti annem ve kapıyıda kilitlemişti üzerime ,hemen geleçeğini söyleyip.Bende balkondan bakarken onun yatak odasının penceresinin acık olduğunu görünce aklıma tek birşey geldi o odada biriken bana gelen oyuncak hediyeler.Önce bir durum değerlendirmesi yaptım balkonun kenarına çıkıp uzandım ve içerdeydim. Gardolabının içindeydi orda durup sarı saçları mavi gözleriyle bana gülümsüyordu onu kucakladım ,öptüm sevdim kabarık elbisesini incelerken birden yatak odasının kapısının acıldığını gördüm annem kapıda durmuş mavi gözleri kocaman olmuştu<span style="color:#ff00ff;"> bayılmadan önceki son sözü buraya penceredenmi girdinnnnn oldu ve bayıldı.</span>Yaramazlıklarımla onu bu hale sık sık getirdiğim için alışıkdım hemen az önce kahve içtiği komşumuza koştum beraber ayılttık annemi ama o günü hiç unutmadık ve alınan tetbirlerde arttı tabi evde.Çocukluk işte bir seferindede yine evde kilitliydim beni her yere götürmezdi yaramazlık yapıyormuşum diye. Balkondan bakarken yine karşı komşumuzun kızı YANİ İSİM ADAŞIM da evde yanlızdı beni çağırdı ama kapı kapalı ve evde beni oraya yollayacak kimse yoktu.İkimizin balkonu arasında merdiven penceresi vardı demirli ben demirlerden karşıya tutunarak tam geçerken abilerimden biride eve öğlen yemeğine gelmişti ve merdivenleri cıkarken pencerenin dışında maymun gibi tutunmuş bendenizi görünce onunda yüzü bembeyaz olmuştu ,kolay değil beşinci kattaydık ,ve ben pencerenin asla olmamam gereken tarafında sırıtarak ve korkmuş vaziyette ona bakıyordum , beni tatlı sözlerle camdan balkona aldıktan sonra <span style="color:#ff00ff;">yediğim tokatı hala unutmamışımdır ama şimdi dönüp bu yaşta bakınca o tokat azdı bence düşüp ölebilirdim yani ne gözü karaymışım kendime inanamıyorum ; </span>şimdi çık oraya deseler mümkün değil aşağıya bakamıyorum bile.</b></i></address></div><i><b>Annemin migreni vardı sık sık başını apaçilergibi bağlayıp sıkardı ilaç alıp yatardı bende kapının arasına terlik koyardım kapanmasın geri gelince eve girebileyim diye sokağa özgürlüğe koşardım çünkü bana sokağa cıkıp oynamak nedense yasaktı ve o uyuduğunda eğer kapıyı kilitlemeyi ağrısından unutursa bu yolla bu yasağıda delerdim ama<span style="color:#ff00ff;"> öğle kendimi kaybederdimki annemin sesi feryadı Berrinnnnn diye çığlık çığlığa çağırmasıyla bu ses beni kendime getirirdi ve kendime yakalanmadan dönemediğim için önce ben kızardım sonra yukarda paşa paşa dayağımı yerdim ama sokağa çıkmaya değerdi o dayaklar bile</span> bunu bu yaşımda bile böyle kabul ediyorum.Yine yapardım yani</b></i>.<b><i>Haksızlıkdı bu oynayan çocuklara yukardan imrenerek bakardım onlarda sanki başka oyun oynanacak yer yokmuş gibi bizim balkonun altını secerlerdi, bazen seyreder bazende kıskanır kafalarına su dökerdim tabii hemen kapıda bitiverirlerdi beni şikayete.O yaşlarda nerden esinleniyordumsa <span style="color:#ff00ff;">sesim güzelmiş diye hep bana şarkı söyletirlerdi bende utanırdım ya kapının arkasında yada masa altında şakırdım </span>bundanda büyük zevk alırdım halada şarkı söylemeyi severim ama masa altlarına sığmam hayal tabii.Genelde evde kapı üzerime kilitliyken tek başıma oyun oynarken bir eski radyolardan vardı televizyonumuz yoktu o radyoyla ezberlerdim o şarkıları ,şarkıcılık oynardım .Şarkıcılarıda Ankara da gençlik parkı vardır içinde gazinolar vardı ve halk günlerinde ,kadınlar matinelerinde,<span style="color:#ff00ff;"> şimdiki ünlülerin çoğunu izlemiştik orda.O günleri çok özlüyorum.</span></i></b><br /><br />İşte böyle bir 12 yıl yaşadım ve o hafta aniden eve evlenip başka şehirlere yerleşen abilerim, ablam ,onların eşleri çocukları akın ettiler ev tıka basa doldu.Bizim ev böyle toplanmaları bir düğünlerde birde cenazelerde yaşardı.<br />Ben herkezin bir arada olmasından mutluydum ama normal olmayan şeylerde yaşıyordum<br />mesela saçlarım belime kadar uzundu ve hiç açık gedirmezlerdi hep sıkı sıkı örülürdü ama o hafta hem istediğimi giydim hem saçlarım acık gezdim hemde her zamankinden fazla ilgi vardı üzerimde .birşeyler normal değildi anlamaya çalışırken o kara basan gün geldi ve<br />o hep cekindiğim korkuyla karışık bir okadarda sevdiğim subay olan abim beni çağırdı yanına ve gel bakalım senle ikimiz şu odada biraz konuşalım bakalımmmm dedi ve omuzumdan tutarak odaya sokup kapıyıda kapattı.<span style="color: rgb(153, 0, 255);">Bu onunla yanlız kalma fikrini sevmemiştim çünkü yaramazlıklarımın sorgusunu bizzat bu odada kendisi yapardı ve gerekçelerim onu tatmin etmezse tokatı basardı bir daha yapmayacaksın diye bağırırdı.</span><br /><br />Neyse ben sessiz ve ürkek beklemeye başladım ne olacak ,ne yapacak bana diye uzun sürmedi o kendinden emin bir sesle konuşmaya başladı<br />-bu odaya niye girdik gene diyosun sen şimdi dimi,<br /><span style="color: rgb(0, 255, 0);">-evet</span><br />-bak anlatacaklarım önemli dikkatle dinle tamammı<br /><span style="color: rgb(0, 255, 0);">-tamam</span><br />-bak biz seni çok seviyoruz ama senden ayrılmak zorunda bırakıldık<br /><span style="color: rgb(0, 255, 0);">-nasıl yaniii</span><br />-bak bu duvardaki resim deki<br /><span style="color: rgb(0, 255, 0);">-abimmiş ölmüş nolmuş</span><br />-hayır abin değil o senin<br /><span style="color: rgb(0, 255, 0);">-nasıl yani kim peki</span><br />-offfff çok zor muş yaaaa<br /><span style="color: rgb(0, 255, 0);">-neyyyyy</span><br />-bak kızım o senin babandı tamammı 27 yaşındayken böbrek yetmezliğinden öldü<br /><span style="color: rgb(0, 255, 0);">-................................</span><br />-bende senin amcanım<br /><span style="color: rgb(0, 255, 0);">-.....................................</span><br />-dışardaki anne dediğin o kadında senin babaannen seni o büyüttü 13 aylıkken aldı annenden ve bu güne kadar baktı kendi kızı gibi<br /><span style="color: rgb(0, 255, 0);">-hiç anlamıyorumki ben .........</span><br />-ablanda halan oluyor yani babanın kız kardeşi<br /><span style="color: rgb(0, 255, 0);">-ama benim babam öldüya o babam kim....</span><br />-oda senin babanın babası yani dedendi<br />-anlamaya çalış anlamadığın ne varsa sor hadi bekliyorum<br /><span style="color: rgb(0, 255, 0);">-ben ...ben sen abiiii ay..amcaaa..yaa noluyor böyleeee kafam karıştıııı</span><br />-bak asıl annen arada sırada seni görmeye gelen o kadın vardıya; hani hediyeler getirirdi sana<br /><span style="color: rgb(0, 255, 0);">-evet</span><br />-işte annen o kadın ve seni yarın almaya gelecek<br /><span style="color: rgb(0, 153, 0);">-.................................................................................................................</span>.<br />-ve seni vermek zorundayız mahkemeye vermekle tehdit ediyor bizi<br /><span style="color: rgb(0, 255, 0);">-ben hiç bir yere gitmiyorum beni vermeyin kimseye nolursunuz yaramazım diye mi bidaha söz annemi hiç üzmeyeceğim nolur beni o kadına vermeyin beni götürmesinlerrrrrrr.....</span><br />İşte hayatımın travması,yıkıldığım an,göz yaşlarımı koyvermiştim artık kanıra kanıra ağlıyor yalvarıyordum ..bana sarıldı oda titriyordu ve korkma seni veriyoruz ama hep senin yanındayız bizi sık sık görmeye gelirsin dedi.<br />Umutsuzca ağlayarak kapıyı açıp salona fırladım her kez babannemin başına toplanmıştı.Çünkü feryatlarım onu bayıltacak kadar dışarı duyulmuştu odadan.Yine sarılacak bir kucak bulamamış bir kenarda kalakalmıştım.<br />Babaannem ayılınca kucağına oturdum yalvardım ağlaştık beraber asıl anneme veryansın ediyordu babaannem çok kızgındı ona ama bu sonuçu değiştirmedi.<br />İşte orda koltukda yine o aynı kadın oturuyordu yanında 3-4 yaşlarında bir oğlan bebek birde 50 yaşlarında bir adam vardı ve gözlerini dikmiş üçüde bana bakıyordular.<br /><span style="color: rgb(255, 0, 0);">İçimden allahım allahım nolur ben rüyada olayım gözümü açınca bunlar buradan kaybolsunlar diyordum.Bu arada ara ara gözlerimi acıp kapatmaya başladım ama ordalardı ve beni almadanda gideceğe benzemiyorlardı</span><br />Beni ellerini öpmeye ikna edemediler o adam bırakın yahu ısrar etmeyin dedi çok sıkılmıştı ayağa kalktı ben aşağıdayım bekliyorum dedi gitti.Okadında bana bakıp hadi hazırsan dedi ve bende bir yaygara koptu bunu tahmin etmeniz için oyaştaki halimin yerine kendinizi koymalısınız.Evde tanıdığım beni sevdiğini sandığım kim varsa yalvararak ellerine yapıştım nolurrrrr vermeyin beni diye ama nafile babannemin elini bile öpemedim çünkü ben kapıdan sürüklenirken o bayılmıştı.Şu an yazarken bu anılar hala içimi kavurur ve göz yaşlarıma yine mani olmadım .O günden beri sevgi arsızıyım ama bu huyum yüzündende çok hayat yanılgıları çöküşler yaşamaya devam ettim.<br />Babaannem artık yaşamıyor ,annem allah ömür versin halen hayatta ve birbirimize hala çokda sıcak içten sayılmayız aramızdaki duvar hiç yok olmadı.<br />Bu yazıyı yazıp bitirene kadar o günleri tekrar yaşadım sanki içim katıldı birde yazım hatalarını kontrol için okumak bile içimden gelmiyor eğer hatalarım varsa özür dilerim.Mutlu günler.Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-56127993255032807032010-01-03T02:41:00.000-08:002010-01-03T02:42:39.310-08:00KIZILDERİLİ ATA SÖZLERİ...<p><br /></p><h1 class="firstHeading"><br /></h1><p><img style="width: 465px; height: 338px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/888236649074131_1261422892.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/888236649074131_1261422892.jpg" /></p><ul style="font-family: comic sans ms;"><li><span style="font-size:130%;">Ağlamaktan korkma! Zihindeki ıstırap veren düşünceler gözyaşı ile temizlenir.</span></li><li><span style="font-size:130%;">Tanrı' nın kelimeleri meşe yaprağı gibi sararıp düşmez: çam yaprağı gibi ilelebet yeşil kalır.</span></li><li><span style="font-size:130%;">Arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim. Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim. Yanımda yürü, böylece ikimiz eşit oluruz.</span></li></ul><dl style="font-family: comic sans ms;"><dd><span style="font-size:130%;"><i>Ute Kabilesi</i></span></dd></dl><ul style="font-family: comic sans ms;"><li><span style="font-size:130%;">Aşkı tanıdığında, Yaratıcı'yı da tanırsın.</span></li></ul><dl style="font-family: comic sans ms;"><dd><span style="font-size:130%;"><i>Fox Kabilesi</i></span></dd></dl><ul style="font-family: comic sans ms;"><li><span style="font-size:130%;">Avlayacaksan en zayıf geyiği avla, çünkü sağlam olanlar yeni neslin devamını sağlayacaktır.</span></li><li><span style="font-size:130%;">Barış ve mutluluk her anda mevcuttur. Barış ve mutluluk her adımdadır. Ruhun meseleleri için siyasi çözümler yoktur.</span></li><li><span style="font-size:130%;">Bir başkasının kabahati hakkında konuşmadan önce daima kendi makoseninin içine bak</span></li></ul><dl style="font-family: comic sans ms;"><dd><span style="font-size:130%;"><i>Sauk Kabilesi</i></span></dd></dl><ul style="font-family: comic sans ms;"><li><span style="font-size:130%;">Bir düşman çok, yüz dost azdır.</span></li></ul><dl style="font-family: comic sans ms;"><dd><span style="font-size:130%;"><i>Hopi Kabilesi</i></span></dd></dl><ul style="font-family: comic sans ms;"><li><span style="font-size:130%;">Bir kere "Al şunu" demek, iki kere "Ben vereceğim" demekten iyidir. (Kabilesi bilinmiyor)</span></li><li><span style="font-size:130%;">Biz ağaçlara zarar vermek istemeyiz. Ne zaman onları kesmemiz gerekse, önce onlara tütün ikram ederiz. Odunu asla ziyan etmeyiz, lazım olduğu kadar keser, kestiğimizin hepsini kullanırız. Eğer onların hislerini düşünmez ve kesmeden önce tütün ikram etmezsek, ormanın diğer bütün ağaçları gözyaşı dökecektir, bu da bizim kalbimizi yaralar.</span></li><li><span style="font-size:130%;">Bütün Kızılderililer her yerde durmadan dans etmelidir. Önümüzdeki ilkyaz Yüce Ruh gelecek. Bütün av hayvanlarını geri getirecek. Avdan geçilmeyecek bu topraklarda. Bütün ölü Kızılderililer geri gelecek ve yeniden yaşayacaklar.</span></li></ul><dl style="font-family: comic sans ms;"><dd><span style="font-size:130%;"><i>Wovoka</i></span></dd></dl><ul style="font-family: comic sans ms;"><li><span style="font-size:130%;">Doğum yapan her şey dişidir. Kadınların ezelden beri bildiği kainatin dengelerini erkekler de anlamaya başladıkları zaman, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere degişmeye başlamış olacaktır.</span></li></ul><dl style="font-family: comic sans ms;"><dd><span style="font-size:130%;"><i>Mohawk Kabilesi</i></span></dd></dl><ul style="font-family: comic sans ms;"><li><span style="font-size:130%;">Dünyadaki her şeyin bir sebebi vardır. Her bitki bir hastalığı tedavi etmek için büyür. Ve her insan bir görevle yaratılmıştır. </span></li><li><span style="font-size:130%;">Düşmanımı cesur ve kuvvetli yap! Eğer onu yenersem utanç duymayayım.</span></li></ul><dl style="font-family: comic sans ms;"><dd><span style="font-size:130%;"><i>Apache Kabilesi</i></span></dd></dl><ul style="font-family: comic sans ms;"><li><span style="font-size:130%;">Eğer herkes bir başkası için bir şey yaparsa dünyada ihtiyaç içinde kimse kalmaz. Sadece bir kişiye yardım et! Şimdiki usul bu değil ama inanıyorum, insanlar bu yolu öğrenecekler.</span></li><li><span style="font-size:130%;">Eğer sorsanız: 'Sessizlik nedir?' Cevap veririz: O Büyük Ruh' un sesidir. Yine sorsanız: 'Sessizliğin meyveleri nelerdir?' Cevap veririz: Kendi kendini kontrol, gerçek cesaret demek olan metanet, sabır, vakar ve saygı.'</span></li><li><span style="font-size:130%;">Fakir olmak, şerefsiz olmaktan daha küçük bir meseledir.</span></li><li><span style="font-size:130%;">Gözlerde yaş yoksa, ruh gökkuşağına sahip olamaz. </span></li><li><span style="font-size:130%;">Gözün ile değil, yüreğin ile hüküm ver.</span></li><li><span style="font-size:130%;">Günümüzde insanlar bilgiyi arar oldu, hikmeti değil. Halbuki bilgi mazidir, hikmet ise istikbal.</span></li></ul><dl style="font-family: comic sans ms;"><dd><span style="font-size:130%;"><i>Lumbee Kabilesi</i></span></dd></dl><ul style="font-family: comic sans ms;"><li><span style="font-size:130%;">Hayvanlar olmadan insanlar nedir ki? Eğer bütün hayvanlar kaybolup giderse insanoğlu büyük bir ruh yalnızlığı içinde ölecektir. Hayvanlara ne olduysa insanlara da aynısı olur. Her şey birbirine bağlıdır. Yerkürenin başına gelen, yerkürenin çocuklarının da başına gelecektir.</span></li><li><span style="font-size:130%;">Her şey halkadır. Her birimiz kendi hareketlerimizden sorumluyuz. Hepsi döner dolaşır, bize geri gelir.</span></li><li><span style="font-size:130%;">Herbirimizin farklı bir rüya gördüğünü hatırlatmakta fayda var.</span></li><li><span style="font-size:130%;">İhanet arkadaşlık zincirini karartır, fakat vefa onu her zamankinden parlak yapar.</span></li><li><span style="font-size:130%;">İlkbaharda usul usul yürü;toprak ona hamiledir...</span></li><li><span style="font-size:130%;">İnsan tabiattan uzaklaştıkça kalbi katılaşır.</span></li><li><span style="font-size:130%;">İnsanın gözleri öyle kelimelerle konuşur ki dil onları telaffuz edemez.</span></li><li><span style="font-size:130%;">Kehanet, muhtemel bir olayı kesin bir bakış ile görmekten başka şey değildir. Hava ya bulutlu olacaktır, ya da güneş açacaktır.</span></li></ul><dl style="font-family: comic sans ms;"><dd><span style="font-size:130%;"><i>Cherokee Kabilesi</i></span></dd></dl><ul style="font-family: comic sans ms;"><li><span style="font-size:130%;">Komşun hakkında hüküm vermeden önce, iki ay onun makosenleriyle yürü!</span></li></ul><dl style="font-family: comic sans ms;"><dd><span style="font-size:130%;"><i>Cheyenne Kabilesi</i></span></dd></dl><ul style="font-family: comic sans ms;"><li><span style="font-size:130%;">Nimet de külfet de 'Büyük Ruh' un elindedir. Bazen onun külfeti bizi nimetinden daha fazla akıllandırır.</span></li><li><span style="font-size:130%;">Ölüler güç ve bilgilerini beraberinde götürmez, yaşayanlara ilave eder.</span></li></ul><dl style="font-family: comic sans ms;"><dd><span style="font-size:130%;"><i>Hopi Kabilesi</i></span></dd></dl><ul style="font-family: comic sans ms;"><li><span style="font-size:130%;">Senin vicdanın senden başkasını temsil edemez.</span></li><li><span style="font-size:130%;">Sevgi ile yorulmadan ilerleriz. Sevgi ile, sadece onunla başkaları için fedakarlık yapabiliriz.</span></li><li><span style="font-size:130%;">Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen birşey olduğunu anlayacak.</span></li><li><span style="font-size:130%;">Su gibi olmalıyız. Her şeyden aşağıda, ama kayadan bile kuvvetli.</span></li></ul><dl style="font-family: comic sans ms;"><dd><span style="font-size:130%;"><i>Siyu Kabilesi</i></span></dd></dl><ul style="font-family: comic sans ms;"><li><span style="font-size:130%;">Şeytan hakkında konuşmayın. Gençlerin kalbinde merak uyandırır.</span></li></ul><dl style="font-family: comic sans ms;"><dd><span style="font-size:130%;"><i>Siyu Kabilesi</i></span></dd></dl><ul style="font-family: comic sans ms;"><li><span style="font-size:130%;">Unutmayın çocuklarınız sizin değildir. Onu Yaratıcı'dan ödünç aldınız.</span></li></ul><dl style="font-family: comic sans ms;"><dd><span style="font-size:130%;"><i>Mohawk Kabilesi</i></span></dd></dl><ul style="font-family: comic sans ms;"><li><span style="font-size:130%;">Üç barış vardır: Birinci barış, en önemli barıştır. İnsan ruhundadır o. İnsan, kainatla ve kainatın bütün güçleri ile olan ilişkisini, beraberliğini farkettiğinde, kainatın merkezinde Büyük Ruh'un durduğunu ve bu merkezin her yerde, her birimizin içinde olduğunu farkettiğinde birinci barış sağlanmıştır. Bu gerçek barıştır, diğerleri sadece bunun akisleridir. İkinci barış iki fert arasında olan barıştır. Üçüncü barış ise iki millet arasında yapılır. Fakat hepsinden önce, anlamalısınız ki 'gerçek barış' dediğim birinci barış, insanın ruhundaki barış yoksa ne fertler ne de milletler arasında barış olabilir.<sup><a href="http://tr.wikiquote.org/wiki/Vikis%C3%B6z:G%C3%BCn%C3%BCn_s%C3%B6z%C3%BC/ar%C5%9Fiv" _cke_saved_href="http://tr.wikiquote.org/wiki/Vikis%C3%B6z:G%C3%BCn%C3%BCn_s%C3%B6z%C3%BC/ar%C5%9Fiv" title="Vikisöz:Günün sözü/arşiv"><br /></a></sup></span></li><li><span style="font-size:130%;">Yağmur iyilerin üzerine de yağar, kötülerin de..</span></li><li><span style="font-size:130%;">Yanlışı gören ve önlemek için eli uzatmayan yanlışı yapan kadar suçludur.</span></li><li><span style="font-size:130%;">Yapmamız gereken: her şeyi eski sadeliğine döndürmektir, böylece bozulan düzenimiz yeniden kurulacaktır.</span></li><li><span style="font-size:130%;">Yaşlılık ölüm kadar şerefli değildir. Yine de çok kimse onu ister.</span></li><li><span style="font-size:130%;">Dünya,bize atalarımızdan miras kalmadı,çocuklarımızdan ödünç aldık.</span></li><li><span style="font-size:130%;">Dur, dinle. Hep konuşursan hiç bir şey duyamazsın.</span></li></ul><p style="font-family: comic sans ms;"><span style="font-size:130%;">kaybetmeyi ahlaksız bir teklife tercih et. ilkinin acısı bir an, diğerinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer.</span></p><ul style="font-family: comic sans ms;"><li><span style="font-size:180%;">İnsan iki ruhludur içinde bir iyi köpek birde kötü köpek kavga eder.hangisini daha çok beslersen o kazanır</span></li></ul>Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-58165019269288967662010-01-03T02:38:00.000-08:002010-01-03T02:40:56.307-08:00MÜHENDİS DEYİP GEÇME PRATİK ZEKA GEREKTİRİR.<p style="margin: 0px; font-family: comic sans ms; font-weight: bold;"><img style="width: 380px; height: 400px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/126863453104672_1261470234.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/126863453104672_1261470234.jpg" /></p><p style="margin: 0px; font-family: comic sans ms; font-weight: bold;"><br /></p><p style="margin: 0px; font-family: comic sans ms; font-weight: bold;"><br /></p><p style="margin: 0px; font-family: comic sans ms; font-weight: bold;"><br /></p><p style="margin: 0px; font-family: comic sans ms; font-weight: bold;">Üç işletmeci ve üc mühendisin iş icabı trenle bir seyahate çıkmaları gerekir. Tren garına giderler. Üç işletmeci 3 bilet aldığı halde mühendisler tek bilet alır. İşletmeciler bunun sebebini sorduklarında mühendisler :<br />- Bekleyin ve görün</p><p style="margin: 0px; font-family: comic sans ms; font-weight: bold;">derler. Trene binerler ve tren hareket ettikten bir süre sonra üç mühendis kalkıp hep beraber trenin tuvaletine girerler. Biraz sonra kondüktor gelir ve üç işletmeciden üç bileti alır. Tuvaletin önünden geçerken kapıyı tıklatıp :<br />- Bilet lütfen</p><p style="margin: 0px; font-family: comic sans ms; font-weight: bold;">der. Kapı açılır ve bir el bileti uzatır. İşletmeciler bunu görürler. Taktiği kapmışlardır. Donüş yolculuğu için yine gara giderler. İşletmeciler bu sefer tek bilet almışlardır. Mühendisler ise hiç bilet almaz. İşletmeciler yine şaşırıp sebebini sorduklarında mühendisler yine bekleyip görmelerini söylerler. Bir süre sonra yolculuk başlar. Önce işletmeciler kalkıp bir tuvalete girerler. Ardından da mühendisler karşısındaki tuvalete. Kondüktörün gelmesine yakın zamanda bir mühendis çıkıp karşı kapıyı tıklar ve<br />- Bilet lütfen</p><p><span style="font-family:Palatino Linotype, Palatino, sans-serif;"><span style="font-family: comic sans ms; font-weight: bold;">der. Açılan kapıdan bir el bileti uzatır. Bileti alan mühendis diğer tuvalete geri <span style="font-size:130%;">girer !... </span></span></span></p>Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-6855749166491249872010-01-03T02:35:00.000-08:002010-01-03T02:37:02.800-08:00TEA in JAPANA<p><img style="width: 561px; height: 561px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/308178391307021_1261551642.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/308178391307021_1261551642.jpg" /><br /><br /><span style="font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 204, 51);font-size:180%;" ><br />Şu düzene bayıldım</span><br /><img style="width: 414px; height: 309px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/364455034513370_1261551612.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/364455034513370_1261551612.jpg" /><br /><br /><br /><span style="font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 204, 0);font-size:180%;" >hayran olmamak mümkün değil</span><br /><img style="width: 393px; height: 294px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/19570726850308_1261551590.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/19570726850308_1261551590.jpg" /><br /><br /><span style="font-family: comic sans ms; color: rgb(153, 204, 0); font-weight: bold;font-size:180%;" ><br />Karadenizi görmüş çaylıkların arasına girmiş biriyim bu yüzdende bu temiz ,düzenli,simetrik çay tarlalarına imrenmemek elde değil.</span><br /><img style="width: 573px; height: 445px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/54655982226490_1261551533.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/54655982226490_1261551533.jpg" /><br /><br /><span style="font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 204, 51); font-weight: bold;font-size:180%;" >her şey makinayla artık onlarda elle toplamayı bırakmış </span><br /><br /><br /><img style="width: 398px; height: 297px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/594123048846317_1261551508.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/594123048846317_1261551508.jpg" /><br /><br /><br /><span style="font-family: comic sans ms; color: rgb(51, 153, 204);font-size:180%;" >çaylar biçiliyor.Bizde karadeniz kadınının kabusu yılandır o çalılık çay fidelerinin arasına girerler bellerine kadar alttan neyin ısıracağı belli değildir.Yağmur yağıp durduysada belden aşağısı ıslak çalışılır.Karadeniz kadını hakikaten çefakardır.</span><br /><img style="width: 369px; height: 276px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/662805845401280_1261551480.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/662805845401280_1261551480.jpg" /><br /><br /><span style="font-family: comic sans ms; color: rgb(51, 204, 204);font-size:180%;" >Makine her yönden kesmeden önce çayı yıkıyor görüyormusunuz.</span><br /><img style="width: 549px; height: 426px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/187136638085040_1261551459.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/187136638085040_1261551459.jpg" /><br /><br /><span style="color: rgb(51, 153, 204); font-weight: bold;font-size:180%;" >Çayları nasılda örtülerle koruyorlar karadenizlilere duyurulur.</span></p>Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-25293215773466724122010-01-03T02:34:00.001-08:002010-01-03T02:34:56.012-08:00CANLI TABLO GİBİ DENİZ CANLILARI<span style="color:cyan;"><span style="font-size:180%;"><span style="font-family: comic sans ms; font-weight: bold;">Çıplaksolungaçlılar, savunmayı sanata dönüştürüyor</span><b>.</b></span></span><br /><img style="width: 582px; height: 447px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/489679936678655_1261576147.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/489679936678655_1261576147.jpg" /><br /><br /><span style="color:royalblue;"><span style="font-size:100%;"><b><i><span style="font-size:130%;"><span style="font-family: comic sans ms;">Çıplaksolungaçlılar yaşamları boyunca yeni doğmuş bir bebek gibi kaygan ve çıplak, öylece sürünüp gider. Salyangozların akrabası olan bu hayvanların ataları milyonlarca yıl önce kabuklarını silkip atmış; </span></span><br /><img style="width: 589px; height: 455px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/404015294103185_1261576284.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/404015294103185_1261576284.jpg" /><br /><span style="font-family: comic sans ms;font-size:130%;" >geriye sadece, dünya genelinde okyanus tabanlarında ve mercan kitlelerinde bıraktıkları sümüksü izlerin üzerinde kayan deri, kas ve organlar kalmıştır</span>.<br /><img style="width: 563px; height: 432px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/820470075451358_1261576318.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/820470075451358_1261576318.jpg" /><br /><span style="font-size:130%;"><span style="font-family: comic sans ms;">Sığ kumluklardan ve resiflerden, derinliği bir kilometreyi aşan karanlık deniz tabanına kadar görülen çıplaksolungaçlılar hem sıcak, hem soğuk sularda, hatta fokurdayan derin deniz bacaları civarında bile yaşar. </span></span><br /><img style="width: 574px; height: 440px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/542339944818381_1261576368.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/542339944818381_1261576368.jpg" /><br /><span style="font-size:130%;"><span style="font-family: comic sans ms;">Karındanbacaklılar sınıfının -ve daha geniş anlamda yumuşakçalar şubesinin- üyesi olan, çoğunlukla parmak büyüklüğündeki bu küçük yaratıklar, korunmasız bir şekilde yaşarlar; solungaçları sırtlarında püsküller oluşturur.</span></span><br /><br /><img style="width: 557px; height: 428px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/890129934827579_1261576446.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/890129934827579_1261576446.jpg" /><br /><span style="font-size:130%;"><span style="font-family: comic sans ms;"> Akıntılı sularda kaslı ayak bağlantılarını bırakarak yuvarlanabilmelerine ve hatta bir kaçının da yüzebilmesine rağmen acele ettikleri pek görülmez...</span></span><br /><img style="width: 566px; height: 435px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/463264884179437_1261576173.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/463264884179437_1261576173.jpg" /><br /><span style="font-size:130%;"><span style="font-family: comic sans ms;">Peki, doymak bilmez yırtıcıların cirit attığı yaşam alanlarında çıplaksolungaçlılar neden bir mangal partisindeki karidesler gibi yenilip yutulmuyor? </span></span><br /><br /><img style="width: 582px; height: 447px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/406137521116716_1261576534.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/406137521116716_1261576534.jpg" /><br /><span style="font-family: comic sans ms;font-size:130%;" >Anlaşılan o ki, bilinen 3 bini aşkın çıplaksolungaçlı türü kendini iyi savunacak özelliklere sahip.</span><br /><img style="width: 578px; height: 444px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/821270227380259_1261576608.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/821270227380259_1261576608.jpg" /><br /><span style="font-family: comic sans ms;font-size:130%;" ><br /> Derilerinin kalın, yamru yumru ve sert pütürlü olmasıyla yetinmemiş, ayrıca ailenin diğer üyelerinin sahip olduğu kabuğu bırakıp, yerine daha hafif silahlar -zehirli salgılar ve yakıcı hücreler- edinmişler. </span><br /><img style="width: 575px; height: 441px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/407993991483871_1261576651.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/407993991483871_1261576651.jpg" /><br /><span style="font-size:130%;"><br />Birkaçı kendi zehirini üretse de çoğu bunu yediği yiyeceklerden elde ediyor.</span><br /><br /><img style="width: 600px; height: 450px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/311592538382489_1261576688.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/311592538382489_1261576688.jpg" /><br /><br />rahatsız edildiklerinde bunları deri hücrelerinden ya da salgı bezlerinden salgılıyor.<br /><img style="width: 574px; height: 441px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/795112449439381_1261576729.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/795112449439381_1261576729.jpg" /><br /><br />Diğer çıplaksolungaçlılar ise ateş mercanları, anemonlar ve hydroidleri yerken edindikleri nematokistler adı verilen sımsıkı sarılmış yakıcıları içeren kapsülleri biriktiriyor.<br /><br /><img style="width: 585px; height: 449px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/115918591679291_1261575885.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/115918591679291_1261575885.jpg" /><br /><br /><br /><br />tablo kadar şaheser yaratıklar<br /><img src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/355129289561932_1261576773.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/355129289561932_1261576773.jpg" height="475" width="597" /><br /><br />seyretmeye doyamıyor insan<br /><br /><img src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/711452126266814_1261576878.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/711452126266814_1261576878.jpg" height="475" width="316" /><br /><br />yok böyle bir güzellik<br /><br /><img style="width: 594px; height: 455px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/410807880813870_1261577148.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/410807880813870_1261577148.jpg" /><br /><br /><br /><br /><img style="width: 573px; height: 440px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/758505610064264_1261577205.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/758505610064264_1261577205.jpg" /><br /><br /><img style="width: 590px; height: 453px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/388690176968816_1261577272.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/388690176968816_1261577272.jpg" /><br /><br /><span style="font-size:180%;">Hiç biri için iğrenç diyebilirmisiniz tablo gibi saatlerce seyredebilirim bıkmadan renkleri insanı dinlendiriyor.</span></i></b></span></span>Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-86584325292397969232010-01-03T02:29:00.000-08:002012-12-24T11:29:40.439-08:00Sonunda çinliler bunuda yaptı 'ceset ekmek'<b><br /><br /><br /><img _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/700159198410457_1261605315.jpg" height="450" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/700159198410457_1261605315.jpg" width="297" /><br /><br /><span style="font-size: 180%;"><br /><span style="font-family: comic sans ms;">Çinliler sonunda bunuda yaptı;Cenin yiyen çinliler </span></span><span style="color: red; font-family: comic sans ms; font-size: 130%;">(yani ölü bebek yiyen çinliler)</span><span style="font-size: 130%;"> cesede birebir benzeyen ekmekler yaptılar. İnsan bunlara bakmaya dayanamazken bu ekmekler nasıl yenir kimbilir</span><span style="font-size: 180%;"><span style="font-family: comic sans ms;">ama itiraf etmeliyim ki çok iyi benzetilmiş son </span></span></b><b><span style="font-size: 180%;"><img _cke_pa_onclick="window.open(this.src)" _cke_saved_src="http://www.tatliaskim.com/images/smilies/virgul.gif" alt="" border="0" class="inlineimg" src="http://www.tatliaskim.com/images/smilies/virgul.gif" style="cursor: pointer; font-family: comic sans ms; max-width: 1000px;" title="," /></span></b><b><span style="font-size: 180%;"><span style="font-family: comic sans ms;">derece inandırıcı.</span></span></b><span style="font-family: comic sans ms; font-size: 130%; font-weight: bold;">Benim iğrenç yemekler başlıklı yazımda gördünüzmü bilmiyorum ama bu midesizler her şeyi yiyorlar, Buraya ekleyemedim BAZILARINIZIN İÇİ KALKABİLİRDİ belkide çoğunuz biliyordur düşük,kürtaj yada her hangi sebebden ölmüş ceninleri hastane morglarından parayla alıp yemeğini yapıp yiyorlar,köpek yediklerini zaten bilmeyen yok böceklerde dahil buna yakında ölülerinide yer pis insan müsfetteleri, baksanıza ekmeklerini şimdiden insan parçaları gibi pişirip hazırlık yapıyorlar.Yakında hastane morglarına üşüşür bu kan emiciler.Artık evime cin malıda sokmuyorum zaten emek hırsızları bunlar.</span>Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-87043328155476280082010-01-03T02:28:00.000-08:002012-12-24T11:29:01.771-08:00AFRİKA MENEKŞESİ FANLARINA ......<span style="color: #663399; font-size: 6;"><span style="font-family: comic sans ms;"><img _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/763019172076220_1261665755.jpg" height="400" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/763019172076220_1261665755.jpg" width="550" /></span></span><br /><br /><span style="font-family: comic sans ms; font-size: 130%;"><span style="font-size: 180%;">Sarkmış yapraklar bitkinin çok fazla ışık aldığını, uzun ve sık büyümüş gövde ve az çiçek de çok az ışık aldığını gösterir.</span><br /><br /><span style="font-size: 180%;"><img _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/582042139822234_1261665804.jpg" height="296" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/582042139822234_1261665804.jpg" width="391" /><br />Afrika menekşeleri <span style="color: red;">direkt güneş ışığı almayan aydınlık ortamları sever. </span>. Bitkilerin evlerde yazın kuzeye veya doğuya bakan cam önlerine yerleştirilmesi önerilir. Kışın ise batı veya güneye bakan cam önleri uygundur.Uygun ortam bulduğu zaman yıl boyunca çiçek açabilen bu bitki, çiçeklenmeler arasında bir kaç haftalık bir dinlenme dönemi geçirir.</span><br /><br /><br /><br /><br /><img _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/260749094607895_1261665887.jpg" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/260749094607895_1261665887.jpg" style="height: 414px; width: 552px;" /><br /><span style="color: #33ff33; font-size: 180%; font-weight: bold;">Sıcaklık</span><br /><span style="font-size: 180%;">Afrika menekşeleri ortalama 22-25 "Cde tutulduğunda hızla gelişmekte ve genç iken çiçeklenmektedir. Ancak sıcaklıktaki değişmeler (özetlikle düşmeler) bitkide durgunluk meydana getirmekte ve çiçeklenme süresini uzatmaktadır. Bu durumda tekrar çiçeklenmek için 6 ay ve hatta daha uzun süreye ihtiyaç duyar</span><br /><br /><img _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/705421258434075_1261666009.jpg" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/705421258434075_1261666009.jpg" style="height: 172px; width: 194px;" /><br /><span style="font-size: 180%;"><br /><span style="color: #3399cc;">.Musluk suyunu sevmez. Yumşak suyla sulanmalı ve yapraklarına su değdirilmemelidir.</span> <span style="color: red;">Toprak nemli tutulmalı ama çok fazla sulanmamalıdır.</span></span> <span style="font-size: 180%;">İlkbahar ve yaz mevsimleri boyunca<span style="color: #66cc33;"> haftada bir kez düşük dozda besin verilmesi iyi sonuç verecektir. </span></span><br /><span style="font-size: 180%;"><img _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/628458040448106_1261666090.jpg" height="406" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/628458040448106_1261666090.jpg" style="color: #66cc33;" width="400" /><br /><br />Esas üretimi yaprak çelikleri ile Haziran-Eylül ayları arasında yapılır. <span style="color: red;">Sağlıklı ve olgun yapraklar 5 cm uzunluğundaki sapları ile birlikte kesilerek hacim olarak eşit miktarlarda turba ve kum karışımına dikilir.</span> Ortamın sıcaklığı 18-21 oC dolayında tutulursa çelikler 2-3 haftada köklenirler.</span><br /><br /><img _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/818275946640905_1261666141.jpg" height="386" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/818275946640905_1261666141.jpg" width="480" /><br /><span style="font-size: 6;"><span style="color: #33cccc;">Menekşe ayrı bir hastalıktır bence menekşe severlere bu yazım armağanım olsun umarım faydalı olmuştur.</span></span></span>Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-10781543860601672052010-01-03T02:26:00.000-08:002010-01-03T02:28:37.408-08:00KADININ ZERAFETİ ,KALBİNİN TADINDA ...<img style="width: 572px; height: 302px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/362434394532660_1261731902.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/362434394532660_1261731902.jpg" />Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-15606364732285314302010-01-03T02:25:00.000-08:002010-01-03T02:26:50.624-08:00Yamyamlar Hüseyin'i Hamile Bıraktı!<div class="ortabaslik" style="padding-left: 5px; padding-top: 5px;"><span style="font-size: 10pt;font-family:Tahoma;" ><img style="width: 334px; height: 231px;" src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/483416930033829_1261732909.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/483416930033829_1261732909.jpg" /></span><br /><span style="font-size: 10pt;font-family:Tahoma;" ><br /><br /><span style="color: rgb(51, 204, 51);font-size:6;" ><br /></span><span style="font-family: comic sans ms; color: rgb(51, 204, 51);font-size:6;" >Yamyamlar Hüseyin'i Hamile Bıraktı! Yamyamlar bildiğiniz yamyamlar değil. Yolsuzluk yamyamları. Ama hamile olanlar, hamilelik testi yapılanlar bildiğiniz erkek... Bakın inanılmaz hikayeye.. Devamı İçin Tıklayınız... </span></span></div><div class="baskanhit" style="padding-right: 10px; padding-top: 5px; font-family: comic sans ms;" align="right"><span style="font-size: 8pt;font-size:130%;" >12/10/2009 - 08:00 </span></div><div class="baskanozet" style="padding-left: 5px; padding-top: 25px; font-family: comic sans ms;"><p><span style="font-size: 9pt;font-size:130%;" ><span style="font-size:180%;">Ç</span><span style="font-size:180%;">ankaya eski Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz dönemiyle ilgili yolsuzluk iddiaları bitmiyor. Son olarak ortaya çıkan yolsuzluk Bu kadarına pes dedirtecek türden.<br /><br />ERKEKLERE GEBELİK TESTİ<br />20 bin kişiye gebelik testi yapıldığı belirtilerek parası alınmış. Bu durum şüphe yaratınca müfettişler kanıtlanmasını istemiş. Sadece 37 kişinin ismi verilmiş. Üçü de erkek<br /><br />Yamyamlar` açıklamasıyla gündem oluşturan ve seçimde aday gösterilmeyen Çankaya Belediyesi eski Başkanı Eryılmaz dönemiyle ilgili çok sayıda yolsuzluk iddiası üzerine <span style="color: rgb(255, 0, 0);">İçişleri Bakanlığı müfettişleri inceleme yaptı. Müfettişler spor kulübü, Türk bayrağı alımı, maaş promosyonları </span>gibi pek çok alanda usulsüzlük tespit etti. Hazırlanan 47 dosya da suç duyurusu olarak Cumhuriyet Savcılarının önünde bekliyor. Bunların içinde en dikkat çeken ise Sağlık alanında yapılan bir usulsüzlük.<br /><br />20 BİN KİŞİYE GEBELİK TESTİ<br />Edinilen bilgiye göre, Çankaya Belediyesi 2006 yılında sağlık taraması için büyük bir tıbbi tahlil alımında bulundu. Bu hizmet alımı kapsamında 20 bin kadına idrarda gebelik testi yapılacaktı. İhale kapsamında bir firmaya iş verildi. Ardından 20 bin kadına da, İdrarda gebelik testi yapılmış gibi hak ediş düzenlendi ve ödeme yapıldı.<br /><br />37 KİŞİ GÖSTERİLDİ<br />Müfettişler yaptıkları incelemede bu testlerin kimlere, ne zaman, nasıl yapıldığıyla ilgili bilgi aradı. Dosya ve belgelerin incelemesinde gerçekte sadece 37 kişiye gebelik testi yapıldığı ortaya çıktı.<br /><br />3`Ü ERKEK<br />Ancak inanılmaz olay bununla bitmiyor. <span style="color: rgb(51, 153, 204);">İddiaya göre, gebelik testi yapıldığıyla ilgili bilgiler bulunan kişiler arasında üç erkek bulunuyor. Buna göre 12.07.2006 tarihinde Hüseyin G.`ye, 19.07.2006 tarihinde Utku Ş.`ye ve 06.10.2006 tarihinde de Mert G.`ye gebelik tahlili yapılmış. </span><br /><br />BİR KADINA BİRDEN ÇOK TAHLİL<br />Gebelik testi yapılan kadınlar açısından bir başka sorun daha var. Bu da S.T., E.Y., S.A. ve S.G gibi kadınlara birbirine çok yakın tarihlerde birden fazla gebelik testi yapılmış olması.<br /><br /><span style="color: rgb(255, 0, 0);">internethaber</span></span> </span></p></div>Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-74539476170724832232010-01-03T02:23:00.000-08:002010-01-03T02:25:01.065-08:00Yakıta Katın 350 Km Fark Atın<p><span style="font-size: 10pt;font-family:Tahoma;" ><span style="color: rgb(255, 0, 0);font-size:180%;" >Yakıta Katın 350 Km Fark Atın Bilimadamları 20 yıllık bir çalışmanın ürünü diyorlar, yakıt kaynakları tükendiğinde o devreye girecek....</span><br /><img src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/944579754086596_1261733856.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/944579754086596_1261733856.jpg" height="180" width="260" /><br /><br /></span><span><span style="font-size: 9pt;font-family:Tahoma;" ><span style="color: rgb(51, 204, 204);font-size:180%;" ><br /><strong>20 YILLIK ÇALIŞMANIN ÜRÜNÜ<br /></strong></span><br /><span style="font-size:180%;">Bordan yakıt üretmenin haklı gururunu yaşadıklarını ve bunun 20 yıllık bir araştırmanın ürünü olduğunu vurgulayan Arvas, sözlerini şöyle sürdürdü:<br /></span></span></span><span style="font-size:180%;"><span style="font-size: 9pt;font-family:Tahoma;" ><strong><span style="color: rgb(51, 204, 51);">YAKITIN KULLANIMI </span><br /></strong><br /><span style="font-family: comic sans ms;font-size:130%;" >Bor yakıtının hem benzinle hem mazotla çalışan araçlara konulabileceğini bildiren Arvas, şöyle konuştu:<br /><br />"Ürettiğimiz bor yakıtı direk aracın yakıt deposuna konuluyor. Hem benzine hem mazota katkı olabiliyor. Bor uzay araçlarında da kullanıyor. Yanması çok yüksek. Yakıta katıldığı zaman, araçlar en az 300 - 350 kilometre fazla gidecektir.<br /><br />Benzinle bin kilometre giden bir araç bu katkıyla bin 350 kilometre yapar. Gelecek zamanlarda benzin istasyonları gibi, bor istasyonları kurulacak ve bor yakıtı benzinden 10 kat daha düşük olacak. Çünkü madenin kaynağı Türkiye'de. Biz teknolojiyi üreterek dünyanın hizmetine sunduk, henüz bor yakıtına fiyat biçmedik. Biz Türk borunun depolara girdiğini göstermek istedik, bunu da başardık."</span><br /><span style="color: rgb(51, 255, 0);font-size:130%;" ><br /></span></span></span><span style="font-size:180%;"><span style="font-size: 9pt;font-family:Tahoma;" ><span style="color: rgb(51, 255, 0);font-size:130%;" ><strong>BOR YAKITININ AVANTAJLARI </strong></span><br /><br /> <span style="font-family: comic sans ms;font-size:130%;" >Bor yakıtının çevreci, güvenli oluşu ve kolay taşınabilirliği ile avantajlı bir yakıt olduğunu ifade eden Arvas, "Bor yakıtı, kolaylıkla yanmayan bir yapıdadır. Dolayısıyla infilak etme, kıvılcımla, ateşle tutuşma riski yoktur. Bir kaza anında patlama meydana gelmeyecektir. Bu yönüyle bor çok önemli bir yakıttır ve nakliyesinde risk olmayışı Bor yakıtı için bir üstünlük ve alternatifsizlik kazandırmaktadır.<br /><br />Bor çevre dostudur, yanma sonrası gaz emisyonu oluşturmamaktadır. Bor yakıtı kara ve deniz kazalarında toprağa ve suya karışması halinde hiçbir zaman kirlenmeye neden olmayacak, toprakta doğal bitkiler için besleyici olacak ve, denizlerde de kolay çözülerek, zaten deniz suyunda olan Bor elementi ilave bir risk oluşturmayacaktır" diye konuştu. </span> </span></span></p>Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-84932336495334941392010-01-03T02:22:00.000-08:002010-01-03T02:23:39.777-08:00Kırmızı Başlıklı Kız Pastası<p><img src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/635631872214422_1261814082.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/635631872214422_1261814082.jpg" height="204" width="306" /><br /><br /></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt; font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 153, 153);"><span style="font-size:180%;"><strong><span style="font-weight: normal; font-size: 10pt;">Pandispanya İçin:</span></strong><span style="font-size: 10pt;"><o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 153, 153);"><span style="font-size:180%;"><span style="font-size: 10pt;">100 gr tereyağı ya da eşit miktarda sıvıyağ <o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 153, 153);"><span style="font-size:180%;"><span style="font-size: 10pt;">150gr toz şeker <o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 153, 153);"><span style="font-size:180%;"><span style="font-size: 10pt;">3 yumurta <o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 153, 153);"><span style="font-size:180%;"><span style="font-size: 10pt;">Aldığı kadar gr un <o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 153, 153);"><span style="font-size:180%;"><span style="font-size: 10pt;">1 paket kabartma tozu <o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 153, 153);"><span style="font-size:180%;"><span style="font-size: 10pt;">2 kaşık kakao <o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 153, 153);"><span style="font-size:180%;"><span style="font-size: 10pt;">1 su bardağı komposto vişne (suyu süzülmüş)<o:p></o:p></span></span></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt; font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 153, 153);"><span style="font-size:180%;"> </span></p><p style="margin: 0cm 0cm 0pt; font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 153, 153);"><span style="font-size:180%;"><strong><span style="font-weight: normal; font-size: 10pt;">Kreması için:</span></strong><span style="font-size: 10pt;"><o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 153, 153);"><span style="font-size:180%;"><span style="font-size: 10pt;">1,5 lt süt <o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 153, 153);"><span style="font-size:180%;"><span style="font-size: 10pt;">1 kaşık limon suyu <o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 153, 153);"><span style="font-size:180%;"><span style="font-size: 10pt;">2 paket vanilya <o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 153, 153);"><span style="font-size:180%;"><span style="font-size: 10pt;">3 kaşık toz şeker <o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 153, 153);"><span style="font-size:180%;"><span style="font-size: 10pt;">2 paket krema <o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 153, 153);"><span style="font-size:180%;"><span style="font-size: 10pt;">2 paket krema sertleştirici <o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 153, 153);"><span style="font-size:180%;"><span style="font-size: 10pt;">2 bardak vişne kompostosu suyu (veya vişne suyu) <o:p></o:p></span></span></p><p class="MsoNormal" style="margin: 0cm 0cm 0pt; font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 153, 153);"><span style="font-size:180%;"><span style="font-size: 10pt;">2/3 paket vanilyalı puding <o:p></o:p></span></span></p><p style="font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 153, 153);"><span style="font-size:180%;"> </span></p><p style="font-family: comic sans ms; color: rgb(102, 153, 153);"><span style="font-size:180%;"><strong><span style="font-weight: normal; font-size: 10pt;">Hazırlanışı:</span></strong></span></p><span style="font-size:180%;"><span style="font-size: 10pt;">Pastayı servis yapacağınız günden 3 gün önce 1,5lt sütü temiz bir kaba koyup üzerine 1 kaşık limon ilave edin. Kabın üzerini streçle kapatıp oda sıcaklığında 2 gün bekletin. 2 gün sonra sütü bir tencereye alıp orta hararetli ateşte yarım saat -süt tamamen kesilene kadar- ısıtın. Süt kesilince ılınmasını bekleyin. Bir kevgiri geniş bir kaseye oturtun, kevgire birkaç kat kağıt havlu serin ve süt kesiğini kevgire alın. Üzerini tekrar streçleyip buzdolabında bir gece bekletin. Pandispanyayı hazırlamak için vişne ve kakao hariç tüm malzemeleri karıştırın. Karışımın yarısını yağlanmış kek kalıbına dökün. Kalan yarısına kakao karıştırın ve sade hamurun üzerine dökün. En üste vişneleri serpip 175C fırında keki pişirin. Bu arada kremayı krema sertleştirici ile çırpın. Yoğurt kıvamına gelen süt kesiğini şekerlerle karıştırıp yavaş yavaş kremaya ilave edin. Kremanın bir kısmını süsleme için ayırın. (ayırdığınız kremayı dolaba kaldırın) Kek pişip soğuyunca kalıptan çıkarıp servis tabağına alın. Kek kalıbınızın halkasını tekrar geçirip kremayı kekin üzerine yayın. Bu halde 4-6 saat buzdolabında soğutun. Servisten 1 saat önce pudingi vişne suyu ile pişirin. İyice soğutup kremanın üzerine yayın. Ayırdığınız krema ve vişnelerle üzerini süsleyi</span></span>Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-6729849224744125924.post-89144742220797291432010-01-03T02:21:00.000-08:002010-01-03T02:22:18.473-08:00Sosisli Patates Köftesi<p><br /><br /><br /><span style="font-size:180%;"><br /><img src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/831813210705062_1261814735.jpg" _cke_saved_src="http://img03.blogcu.com/v2/images/editor/o/r/a/oral62/831813210705062_1261814735.jpg" height="205" width="306" /><br /><br /><span style="font-family: comic sans ms;" class="postbody"><span style="color: rgb(255, 0, 0);" class="postbody"><span style="font-size: 10pt;">Malzemeler:</span></span><span style="font-size:130%;"><span style="font-size: 10pt; color: rgb(102, 255, 153);"><br /><span class="postbody">875 gram patates, </span><br /><span class="postbody">10 gram margarin yağı, </span><br /><span class="postbody">6 yumurta, </span><br /><span class="postbody">3 sosis, </span><br /><span class="postbody">2 çorba kaşığı un, </span><br /><span class="postbody">6 kaşık fırınlanmış bayat ekmek tozu, </span><br /><span class="postbody">1 demet maydanoz, </span><br /><span class="postbody">Zeytinyağı, </span></span></span></span></span><span style="color: rgb(102, 255, 153);font-size:130%;" ><span style="font-family: comic sans ms;" class="postbody"><span style="font-size: 10pt;"><span class="postbody">Yeteri kadar tuz ve karabiber. </span></span></span></span><span style="color: rgb(102, 255, 153);font-size:130%;" ><br /><br /><br /><br /><span class="postbody">Yapılışı: </span><br /><span class="postbody">Patatesleri yıkadıktan sonra haşlayın ve kabuklarını soyup püre durumuna getirin. Püreyi bir güvece koyun. Buna tuzla biberini serptikten sonra 30 gram margarin yağı katıp güveci ateşe oturtun. Püreyi koyulaşıncaya kadar karıştırın. Sonra ateşten indirip soğumaya bırakın. 1 yumurtayı haşladıktan sonra kıyın. Sonra bunu ince doğranmış maydanoz ve rendelenmiş sosislerle birlikte pürenin içine katın. Bunlara 1 yumurta akıyle, 2 yumurtanın şansını da kattıktan sonra iyice karıştırarak hepsini birbirine yedirin. Bu karışımdan ufak ufak parçalar kopararak ıslak iki avucunuzun içinde top gibi yuvarlayın. Yalnız sarısını kullandığınız yumurtanın akıyla kalan yumurtayı iyice çırpın. Hazırladığınız köfteleri sırasıyle una, çırpılmış yumurtaya ve fırınlanmış bayat ekmek tozuna bulayarak bol ve kızgın zeytinyağının içine atın. Köfteler nar gibi kızarınca bunları servis tabağına koyup yanında bir garnitür olduğu halde sıcak sıcak servis yapın.</span></span></p>Denizhttp://www.blogger.com/profile/11885789936698594107noreply@blogger.com0